Manisa depreme hazır mı?

29.04.2025 - Salı 16:20

Manisa depreme hazır mı?

Can ve mal güvenliğini sağlamak, ancak toplumsal bilinç ve kurumsal dayanışma ile mümkün
Manisa Girişimci İnşaat Müteahhitleri Derneği (MAGİD) Başkanı Burhanettin Yaşar, Manisa’da Deprem riskine karşı alınan önlemler ve hazırlık çağrısı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Yaşar, özellikle Manisa’daki binaların 1999 Marmara depreminden önce yapıldığını, mühendislik hizmetlerinden yoksun, zayıf zemin koşulları üzerinde ve yapı denetim mekanizmasından geçmeden inşa edildiğine dikkat çekti. Yaşar, Manisa’daki yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesinin öncelikli olduğunu vurguladı.

Son dönemlerde ülkemizin farklı bölgelerinde meydana gelen depremler, bizlere bir kez daha Türkiye’nin aktif deprem kuşağında yer aldığını hatırlatmıştır. Manisa’da bu riskin içinde bulunan önemli illerimizdendir. Manisa, Türkiye’nin en aktif fay hatlarından biri olan Gediz Graben Fay Zonu üzerinde yer almakta ve bu durum, şehrimizi yüksek deprem riski altındaki bölgelerden biri haline getirmektedir. Bilimsel çalışmalar ve geçmişte yaşanan depremler göstermiştir ki, Manisa’da olası bir büyük deprem senaryosu, ciddi yapısal hasarlara ve can kayıplarına yol açabilecek potansiyele sahiptir. Olası bir depreme karşı hazırlıklı olmak hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluktur. Bu doğrultuda, Manisa’daki mevcut yapı stokunun önemli bir bölümü, özellikle 1999 Marmara Depremi öncesi inşa edilmiş olanlar, riskli ve depreme dayanıksız yapılar kategorisinde yer almaktadır. Yapılan ön incelemeler, çok sayıda binanın mühendislik hizmetlerinden yoksun, zayıf zemin koşulları üzerinde ve yapı denetim mekanizmasından geçmeden inşa edildiğini ortaya koymaktadır. Bu noktada, yalnızca kamu otoritelerine değil, inşaat sektöründeki tüm paydaşlara özellikle de müteahhitlere büyük sorumluluk düşmektedir” dedi.
Depreme karşı hazırlık çalışmalarının aralıksız bir şekilde yürütülmesi gerektiğini kaydeden Yaşar, “Manisa Valiliği, belediyelerimiz, AFAD ve ilgili tüm kurumlarımız iş birliği içinde depreme karşı hazırlık çalışmalarını sürdürmektedir. Manisa’da bulunan yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi önceliğimizdir. Eski ve riskli binaların tespiti, gerekli güçlendirme çalışmalarının yapılması ve yeni binaların ise yürürlükteki deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi büyük önem taşımaktadır. Her kurum ve hane için özel olarak hazırlanmış bir acil durum planı bulunmalı, vatandaşlarımız olası bir afet anında nerede toplanacağını ve ne yapacağını bilmelidir. Belediyelerimiz, ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde altyapı güçlendirme, yapı denetimi ve halkı bilinçlendirme çalışmalarını sürdürülebilir hale getirmeli ve bu kapsamda, mahallelerde bilgilendirme toplantıları ve eğitim programları düzenlenmeye devam etmelidir. Tüm vatandaşlarımızın, deprem öncesinde ve sonrasında nasıl davranması gerektiği konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Okullarımızda, kamu kurumlarında ve mahalle düzeyinde yapılan tatbikatlar bu bilinci güçlendirmeye yöneliktir. Manisa’mızda can ve mal güvenliğini sağlamak, ancak toplumsal bilinç ve kurumsal dayanışma ile mümkündür. Müteahhitler ve sektör paydaşlarının da; Depreme dayanıklı projeler üretmek, yapıların her aşamasında mühendislik ilkelerine uygun davranmak zorunluluğunu, Kullanılan malzeme kalitesi ve işçilik en üst düzeyde olmalı; maliyet kaygısıyla kaliteden ödün vermemeleri, Tüm yapılar, güncel deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmeli ve yapı denetim süreçlerine tam uyum sağlanmaları, Özellikle kentsel dönüşüm kapsamında yapılacak yeni binalarda, zemin etüdü, statik proje ve kontrol süreçleri titizlikle yürütmeleri, Kendi denetimini kendisi yapan değil, bağımsız denetim mekanizmalarına açık bir anlayış benimsenmelidir. Bu süreçte, vatandaşlarımızın da yapı satın alırken ya da inşaat yaptırırken ilgili ruhsat, zemin etüdü ve denetim belgelerini sorgulaması büyük önem taşımaktadır. Manisa’nın depreme karşı dirençli bir şehir haline gelmesi, ancak bilimsel verilere dayalı planlama, güçlü denetim mekanizmaları ve etik ilkelere bağlı inşaat uygulamalarıyla mümkündür. Kamu kurumları, müteahhitler ve vatandaşlarımız bu konuda ortak bir sorumluluk taşımalıdır. Unutulmamalıdır ki; depremin zamanı bilinemez, ancak kayıpları önlemek bizim elimizdedir” diye konuştu.

YORUM YAZ