Alaşehir Seracılık OSB Kurulmalıdır!

Muzaffer Yurttaş yazdı

Alaşehir Seracılık OSB Kurulmalıdır!

Manisa bir tarım ve sanayi kenti. Bu yıl iklimde yaşanan değişiklikler nedeniyle çiftçilerimiz hastalık ile mücadelede büyük masraf yaptılar. Ürünleri hastalıklardan korumada zorluk yaşanıyor. Ürün verimi düşüyor.

Gittiğimiz ilçelerde çiftçilerimizin şikayet ve taleplerini dinleyip not ediyoruz. Kapalı devre sulama sistemine geçiş hızlandırılmalı, ürünlere destekler artırılmalı, örtü altı sistemi alanı çoğaltılmalı, Manisa seracılık açısından daha üst seviyeye çıkartılmalı, TMO da depolar artırılmalı,çiftçilerimizin bu seneki borçları ertelenmeli gibi bir çok talepleri var.

Türkiye örtüaltı varlığı bakımından Dünya’da 4. sırada, Avrupa’da ise İspanya’nın ardından 2. sırada yer almaktadır.

Örtü altı üretim alanlarımız 2002 yılında 540 bin da iken 2022 yılında % 50’lik artışla 811 bin da alana ulaşmıştır (TUİK).​

2022 yılı itibariyle Antalya, Mersin, Adana, Muğla, Burdur, İzmir, Hatay ve Aydın illeri toplam örtüaltı varlığımızın yaklaşık % 92’sini oluşturmaktadır (TUİK).

Sera alanlarımızın % 91‘inde sebze, % 8‘inde meyve ve % 1’inde ise süs bitkileri yetiştirilmektedir.

Ülkemiz modern sera varlığı yaklaşık 22 bin da olup bu seralarda topraksız tarım metodu ile ihracata yönelik üretim yapılmaktadır.

Örtüaltında Yetiştirilen Ürünler

2022 yılı itibari ile örtüaltında sebze üretimi 8,2 milyon ton, meyve üretimi yaklaşık 1,2 milyon ton olmak üzere toplam 9,4 milyon ton üretim yapılmaktadır (TUİK)

Örtü sebze üretiminde 4,1 milyon ton üretim ile domates ilk sırada, hıyar 1,2 milyon ton ile ikinci sırada yer almakta olup bu ürünleri biber ve karpuz takip etmektedir. Meyvelerden 866 bin ton üretim ile muz ilk sırada yer almaktadır.

Jeotermal Seracılık Faaliyetleri:

▪ Ülkemizde son yıllarda jeotermal ısıtmalı seracılık faaliyetleri hızla gelişmektedir.

▪ Jeotermal seralarda yılın 11 ayı üretim yapılmaktadır.

▪ Ülkemiz jeotermal enerji kaynakları potansiyeli açısından; Dünyada 7’nci, Avrupa’da 1 inci sırada yer almaktadır.

▪ Ülkemizde, jeotermal enerji ile ısıtılan sera varlığı yaklaşık 9.943 da’dır (Örtüaltı Kayıt Sistemi).

▪ 30.000 da seranın jeotermal kaynak ile ısıtılabilme potansiyeli mevcuttur.

▪ Jeotermal kaynağın bulunduğu lokasyonlarda sera yatırımları tesis edilmekte ve buralarda doğal kümelenme oluşmaktadır.

▪ Günümüzde kurulu işletmeler; Ege, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde tesis edilmiş olup Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Aydın, Denizli, Balıkesir, Eskişehir, İzmir, Kırşehir, Kütahya, Konya, Manisa, Nevşehir, Sakarya, Şanlıurfa, Uşak, Van ve Yozgat illerinde önemli sayıda sera yatırımı yapılmaktadır.

▪ Ülkemiz seracılığında, sektörün gelişimini ve global yaş sebze meyve pazarındaki rekabet gücünü sınırlayan en önemli unsur enerji maliyetleridir. Diğer yandan enerji maliyetleri seracılığı dar bir bölgeye, yıl içerisinde dar bir sezona sıkıştırmaktadır. Bu sorun özellikle yaş sebze meyvede dönemsel fiyat dalgalanmalarına, nakliye maliyet ve kayıplarına, nihayetinde tüketiciye yansıyan maliyet artışına ve enflasyona sebep olmaktadır.

Tarım Bakanlığımızdan aldığım bilgiler;

1) “Biz Jeotermal Isıtmalı Sera TDİOSB’lere hem altyapı inşaatları, hem de buralarda yer alacak yatırımcılara seralar, bu seralarda elde edilen ürünlerin işleneceği, paketleneceği sanayi tesisleri için destek sağlıyoruz.

Yatırım Programındaki TDİOSB’lere altyapı inşaatları için (Yol, İçme Suyu, Kullanma Suyu, Elektrik, Kanalizasyon, Çevre Duvarı, jeotermal Kuyu, Isıtma Sistemi)

2)Altyapı inşaatı ve genel idare giderleri için %3 faizle kredi (3 yılı ödemesiz, 13 yıl vade)

3)300 Sayılı Cumhurbaşkanlığı kararına göre İlçenin Sos yo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması (SEGE) Araştırmasına göre Kullandırılan kredinin %60-%100 arası hibe olmaktadır.

4)TDİOSB içindeki sera yatırımcılarına
• KKYDP kapsamında 7 milyon TL’ye Kadar % 50 hibe, (3,5 Milyon TL hibe)
• TKDK kapsamında 500.000 Euro ya kadar %55-65 hibe,
• %100’e Kadar Subvansiyonlu (Sıfır Faiz) Ziraat Bankası Kredisi 2 yıl ödemesiz toplam 7 yıl geri ödemeli 50 Milyon TL’ ye kadar Yatırım ve İşletme Kredisi,

5)Ayrıca örtü altı üretim aşamasında TARSİM (%5 İndirim), iyi tarım ve organik tarım, biyoteknik ve biyolojik mücadele destekleri sağlanmaktadır.

Gün geçtikçe tarım ve gıdanın önemi artmaktadır. Küçük alanlarda yüksek verim elde edilmenin yöntemlerin başında seracılık yöntemi gelmektedir. Daha az ilaçlama, daha az hastalık seracılık ile mümkündür.

Manisa Alaşehir bölgesinde jeotermal sahalar mevcut. Alaşehir bölgesinde Organize Sera Bölgesi faaliyetleri zaman geçilmeden başlatılmalıdır. Salihli, Urganlı, Köprübaşı ilçelerimizde var olan seracılık alanları desteklenerek geliştirilmelidir.

Tekrar söylüyorum; Manisa CBÜ de Tarım Teknolojileri ve Ziraat Fakültesi vakit geçirmeden açılmalıdır.

Manisa Tarımının Sorunları: Manisa’da yaşanan sorunlar tüm ülkede de benzer şekilde yaşanmaktadır. ��1)En önemli sorun “Bölümmüş arazi sorunu” Bütünleştirme konusunda yaşanan sorunlar. 3-5 dönüm alanda tarımla rekabet olmaz. Dünyada tarım konusunda rekabet etmeye çalıştığımız ülkelerde binlerce dekar arazide çiftlikler kurulmuştur. Bu sorunun çözümü belki de sera tarımı ile mümkündür. ��2)Tarım ilaçlarının bilinçsiz ve aşırı kullanımı. Toprak, yaprak su analizi yapmadan, zamansız ve bilinçsiz ilaçlama yapılması. Kalıntı sorunu konusunda çiftçilerin yeterli duyarlılık göstermemesi.��3)Bir başka sorun Gediz havzasında açık sulama sisteminin kapalı devreye geçilememesi, vahşi sulama sisteminin devam etmesi. Hem su israfına neden olunmakta hem de buharlaşma yolu ile mantar hastalıklarına davetiye çıkarılmaktadır. Vahşi sulama sonucu topraklarımız verimsiz hale gelmektedir.��4)Kooperatifçilik sisteminin gelişmemiş olması, üreticinin korumasız kalması, çek ve senet konusunda yaşanan olumsuzluklar. Üretici ürününü satarken destek olacak kurumların yetersiz oluşu en önemli sorunların başında gelmektedir.��5)Tarım ürünlerinin ham olarak ve paketlenmeden satılması, katma değerin başkalarına bırakılması, tarımsal sanayinin yeterli gelişememesi. Tarım alanlarının yerleşime açılması, verimli arazilerin korunamaması. Verimli arazilere sanayi tesislerinin yapılması gelecek adına büyük sorundur.��6)Gediz Nehrinin temizlenmesi konusunda projelerin bitirilememesi, hala Gediz nehrinin kirliliğinin devam etmesi, sıvı atıkların arıtılamaması. Belediyelerin sıvı atık arıtma tesislerini kuramaması ya da işletmede yaşanan sorunlar nedeniyle Gediz nehrinde mekanik temizleme ve yatak düzenleme çalışmalarının yapılmasına rağmen biyolojik ve kimyasal temizlik sağlanamamıştır.��7)Ürünlerimizin dış piyasada yeterli tanıtılamaması, yeterli fuar vb organizasyonların eksikliği. Üzüm, çilek, zeytinyağı, yumurta, beyaz et konusunda ülkenin önde gelen üretici illerinden olmasına rağmen bu konu yeterince anlatılıp gerekli tanıtımlar ve projeler yapılamamakta ve hayata geçirilememektedir.��Manisa bir tarım ve sanayi kentidir. Bu sorunları çözmek STK, bürokrasi ve siyasetçi hepimizin görevidir. Ortak akılla bu ve benzeri sorunlar önce tespit edilmeli ve çözülmelidir. Odalar, Tariş, Tarım Müdürlükleri, basın, siyaset kurumu, üretici birlikleri, sulama birlikleri elini taşın altına koymalı ve çözümde ortak olmalıdır. Bu işin takipçisi olunmalıdır. Tüm üreticilerimize bereketli ve verimli bir sezon dileklerimle!